İçindekiler

    Dissosiyatif Bozukluklar, kişinin bilinç, kimlik, bellek, duygu ve davranış bütünlüğünde kopmaların yaşandığı ruhsal bozukluklardır. Bu durum, kişinin kendisini, çevresini ya da yaşadıklarını “gerçek dışı” hissetmesine neden olabilir. Dissosiyasyon, bir anlamda zihnin aşırı stres, travma veya yoğun duygusal yük karşısında kendini koruma mekanizmasıdır.

    Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği’nde hizmet veren Uzm. Dr. Turan Çetin, dissosiyatif bozuklukların tanı ve tedavisinde travma temelli yaklaşımlar uygulayarak, kişinin yaşam bütünlüğünü yeniden kazanmasına yardımcı olur.


    Dissosiyasyon Nedir?

    “Dissosiyasyon” kelimesi, “ayrılma” ya da “kopma” anlamına gelir. Kişi, bir olay, düşünce ya da duyguyla başa çıkamayacak düzeyde zorlandığında, zihin bu yaşantıyı bilinçten uzaklaştırır. Bu durum kısa süreli olduğunda herkesin yaşayabileceği normal bir savunma tepkisidir. Örneğin bir kaza sırasında “kendini dışarıdan izliyor gibi” hissetmek, kısa süreli bir dissosiyatif deneyimdir.

    Ancak bu kopukluk hali sık, yoğun ve kontrol dışı hale gelirse, Dissosiyatif Bozukluk tanımına girer.


    Dissosiyatif Bozukluk Türleri

    Dissosiyatif bozukluklar, farklı belirtilerle kendini gösterebilir. DSM-5 sınıflamasına göre başlıca dört türü vardır:

    1. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (Çoklu Kişilik Bozukluğu)

    En bilinen ve en ağır formlarından biridir. Kişi içinde birden fazla kimlik veya “kişilik durumu” barındırır ve bu kimlikler farklı zamanlarda kontrolü ele alabilir. Her kimlik kendine özgü düşünce, duygu, davranış, hatta ses tonu veya yazı stili gösterebilir. Kişi bu kimlik geçişlerini hatırlamayabilir ve yaşamında boşluklar fark eder.

    Bu bozukluk genellikle çocukluk çağında yaşanan ağır travmaların (istismar, ihmal, şiddet) sonucu gelişir. Zihin, travmatik anıları bölerek farklı “kişilik parçaları” altında saklar.


    2. Dissosiyatif Amnezi (Bellek Kaybı)

    Kişi, belirli bir döneme veya olaya ait anılarını hatırlayamaz. Bu unutkanlık, fiziksel bir beyin hasarından değil, psikolojik nedenlerden kaynaklanır. Travmatik bir olay (kazalar, kayıplar, istismar, savaş vb.) sonrası gelişebilir. Bazı vakalarda kişi, kendi geçmişini tamamen unutabilir veya kim olduğunu hatırlamayabilir. Bu durumda kişi bulunduğu yeri terk edip başka bir yerde farklı bir kimlikle yaşamaya başlayabilir — buna dissosiyatif füg adı verilir.


    3. Depersonalizasyon / Derealizasyon Bozukluğu

    Bu türde kişi, kendisini veya çevresini gerçek dışı, yabancı veya rüya gibi algılar. “Bedenime ait değilim”, “kendimi dışarıdan izliyorum” veya “dünya bana sanki sisli geliyor” gibi ifadeler bu durumu anlatır. Genellikle yoğun stres, panik, anksiyete veya travmatik bir yaşantı sonrası ortaya çıkar. Depersonalizasyon ve derealizasyon genellikle farkındalıkla birlikte seyreder; kişi yaşadıklarının “garip ama gerçek olmadığını bildiğini” ifade eder.


    4. Diğer Belirtilmiş Dissosiyatif Bozukluklar

    Bu grup, yukarıdaki kategorilere tam olarak uymayan ancak dissosiyatif nitelikteki belirtileri kapsar. Örneğin, kişinin zaman zaman kimliğini, çevresini veya davranışlarını kontrol edememesi; anlık kimlik değişimleri veya duygusal kopukluklar yaşaması bu gruba girebilir.


    Dissosiyatif Bozuklukların Nedenleri

    Dissosiyatif bozuklukların temelinde genellikle çocukluk çağı travmaları yatar. Kişi, dayanılması güç olaylar yaşadığında zihin bu anıları bastırır, parçalar ve bilinçten uzaklaştırır.

    Başlıca nedenler şunlardır:

    • Fiziksel, duygusal veya cinsel istismar
    • Aile içi şiddet ve ihmal
    • Uzun süreli korku, tehdit veya cezaya maruz kalma
    • Savaş, afet veya kazalar gibi travmatik olaylar
    • Erken yaşta ebeveyn kaybı

    Travmatik olaylara karşı geliştirilen bu “kopma” savunması, ilerleyen yıllarda kalıcı hale gelebilir.


    Dissosiyatif Bozuklukların Belirtileri

    Belirtiler kişiden kişiye değişmekle birlikte, en sık gözlenenler şunlardır:

    • Bellek kaybı veya boşluklar (belirli dönemleri hatırlayamama)
    • Kimlik karmaşası, farklı kimliklere bürünme hissi
    • Kendini dışarıdan izliyor gibi hissetme
    • Çevrenin yabancı ya da hayali gelmesi
    • Gerçeklik algısında bozulma
    • Duygusal uyuşma veya kopukluk
    • Yoğun anksiyete, depresyon veya panik ataklar
    • Zaman zaman “rüya gibi yaşama” hissi

    Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini ve işlevselliğini önemli ölçüde etkileyebilir.


    Tanı Süreci

    Uzm. Dr. Turan Çetin, dissosiyatif bozukluk şüphesiyle başvuran kişileri bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirir. Tanı sürecinde hastanın yaşam öyküsü, çocukluk dönemi, travmatik yaşantıları ve mevcut belirtileri ayrıntılı olarak ele alınır. Gerekirse psikolojik testler ve yapılandırılmış görüşme ölçekleri kullanılır. Amaç, yalnızca tanı koymak değil, kişinin dissosiyatif sürecinin altında yatan travmatik deneyimleri anlamak ve iyileşmeyi bütünsel bir çerçevede desteklemektir.


    Dissosiyatif Bozuklukların Tedavisi

    Tedavi, kişinin yeniden “bütünleşme” sürecini desteklemeye yöneliktir. İlaç tedavisi genellikle eşlik eden anksiyete veya depresif belirtileri hafifletmek amacıyla uygulanabilir; ancak asıl iyileşme, psikoterapiyle sağlanır.

    Psikoterapi Yöntemleri

    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin travmatik anılarıyla baş etmesine ve düşünce-duygu bağlantılarını yeniden kurmasına yardımcı olur.
    • Travma Odaklı Terapi: Travmatik olayların güvenli bir ortamda işlenmesini sağlar.
    • EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Travmatik anıların etkisini azaltmada etkili bir yöntemdir.
    • Destekleyici Terapi: Günlük yaşamda işlevselliği artırmayı ve kimlik bütünlüğünü güçlendirmeyi hedefler.

    Kadıköy Suadiye Psikiyatri Kliniği’nde uygulanan tedaviler, kişinin geçmiş travmalarını güvenli biçimde işlemeye, kendilik duygusunu yeniden kazanmaya ve gerçeklikle bağını güçlendirmeye yöneliktir.


    Dissosiyatif Bozukluklarla Yaşamak

    Bu bozukluklar genellikle uzun süre fark edilmeden devam edebilir.
    Kişi yaşadıklarını “anormal” olarak değil, “alışılmış bir savunma biçimi” olarak deneyimleyebilir.
    Ancak sürekli bir kopukluk, boşluk ya da yabancılaşma hissi yaşıyorsanız, profesyonel destek almak yaşam kalitenizi büyük ölçüde artıracaktır.

    Uzm. Dr. Turan Çetin, dissosiyatif bozuklukların tedavisinde travma ve kimlik bütünlüğü odaklı bir yaklaşım benimsemekte, her danışan için özel bir iyileşme planı oluşturmaktadır.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Dissosiyatif bozukluklar, kişinin biliş, kimlik, bellek, duygu ve davranış bütünlüğünde kopmaların yaşandığı ruhsal bozukluklardır.
    Dissosiyatif bozukluklar genellikle aşırı stres, travma veya yoğun duygusal yük altında kişinin kendini koruma mekanizması olarak ortaya çıkabilir.
    Dissosiyatif bozukluklar genellikle detaylı bir psikiyatrik değerlendirme sonucunda teşhis edilir.
    Dissosiyatif kimlik bozukluğu, kişinin birden fazla farklı kimlik veya kişilik altındaki farklı rolleri yaşaması durumudur.
    Evet, dissosiyatif bozukluklar multidisipliner bir tedavi yaklaşımı ile tedavi edilebilir.
    Dissosiyatif bozukluklar genellikle bellek kaybı, kimlik bölünmesi, duygusal donukluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
    Dissosiyatif kimlik bozukluğu, dissosiyatif amnezi, dissosiyatif fujiatif bozukluk gibi farklı türlerde dissosiyatif bozukluklar bulunabilir.
    Dissosiyatif bozukluklar genellikle ağır travma, ciddi stres veya çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler sonucunda ortaya çıkabilir.
    Dissosiyatif bozukluklarla başa çıkmak için psikoterapi, destek grupları, sanat terapisi gibi yöntemler etkili olabilir.
    Dissosiyatif bozuklukların tedavi süreci bireysel farklılıklara göre değişmekle birlikte genellikle uzun vadeli ve sabır gerektiren bir süreçtir.

    Son Bloglar